1953 senesi, Cemil Sena'nın yazısı ile başlıyoruz;
Hayatı Seviniz
İnsanı, hayattan korkutan, soğutan
türlü olaylar vardır. Bunlara yakın dan bakılacak olursa, hiçbirinin Bizi ümitsizliğe, kötümserliğe kapıimanılzı gerektirecek kadar Önemli şeyler olmadığı görülür. Bunlar, bir isteğimizin yerine gelmemesi, bir başkasının
bizden hallice olmasi, herhangi bir işte başarılı olmak için zahmetr katlanmal v.s. gibi. îster istemez her cemiyette. her yaşta rastlanabilecek o1an doğal gerçekliklerdir.
Kendi içimize çekilerek ne istediğimizi derinden düşündüğümüz zaman aklımıza gelen şeylerin emeksiz, savaşsız kazanılacak şeyler olmadığını, bu tarzdaki nimet ve servetlerin de hiç bir tadı olmadığını anlarız. Bir kazancın bize bağışladîğı
zevk ve saadet duygusu ona sarfettiğimiz zeka ve irade kuvvetiyle orantılı idir. Bunıın içindir ki Chopenhaver in
dediği gibi. papas ve softanın hayal eıtiği cennetin, insanı mes'ut etmesi
şöyle dursun, ayrıca da az.ap ve iç sıkıntısı veren bir yer olacaktır. Zira armutların pişip kendiliğinden ağıza
düştüğü bir alemde, insanın heves edeceği, arzu edeceği, düşünüp peşinden koşacağı, elde etmek için teşebbüs edeceği hiçbir şey mevcut olmayacağından daima önümüzde hazır bulunan Tanrı nimetlerinin de bize minnet ve şükranlarını verecek bir tarafı kalmayacaktır. Evvela;
«Hayat bir ödevdir ve bu dünya
yaşanmaya değer» il'kesini kabul etmelidir. Sonra insan irade ve bilgisinin
yola getiremiyeceği hiç bir haksızlık ve zorluğun bulunamıyacağına inanmalıdır ve nihayet kendi gücümüze,
bilgimize güvenmelidir. Hayatın zevki bu alemde bir iş görmüş olmakta, bir eser bırakmakta, faziletli ve temiz
bir ruhla, kendimizi hatırlatacak faal'yetleri esirgememek ve hiç bir olmazlığın bulunamıyacağına inanarak zorlukları yenmiye çalışmakta saklıdır.
Başarısızlıklarımızı, iş ve ödevimizin çetinliğinde değil, kendi irade mizin gevşekliğinde, bilgimizin kıtlığında ve kısırlığında aramalıdır. Öğrenme ve iş görme askının milletine ve insanlığa hizmet etme tutkusunun
yenilgiye uğratamıyacağı hiç bir kuvvet yoktur. Millet ve insanlığın kendisine minnettar olduğu kimseler, ancak hayatı sevenler ve hayatın zev kini böyle yüce maksatları gerçekleştirme çabasında görenlerdir. Çalışmayi, öğrenmeyi ve hizmet etmeyi gaye edinenlerin, hayattan zevk almamaları imkansızdır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder