Bugün, Fatma Mucizesi olarak bilinen hadise şöyle cereyan etmiştir; 13 mayıs 1917'de Lucia Dos Santos ve onun iki amca çocuğu Jacinta ve Francisco Marto kendi davarlarını güdüyorlardı. O sırada Bakire Fatma'nın hayali bir ışık demeti halinde ansızın ağacın tepesinde belirdi. Hayalden ürken Francisco ona taş atmak istediyse de diğer kızlar engel oldular.
Hayal konuştu ve tekrar geleceğini vaadetti. Gerçekten altı kere aynı ağacın tepesinde belirdi ve çeşitli kehanetletde bulundu. Son şiddeti ile devam eden Dünya Savaşı'nın (1. Dünya Savaşı) yakında sona ereceğini, Francisco ve Jacinta'nın uzun bir müddet yaşanayacağını, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bir ikincisinin de patlayacağını, bu savaşta komünistlerden büyün ızdırap ve zarar gelmesine karşın Rusya'nın er ya da geç yola getirileceğini haber verdi.
Bu hikayeyi kulakları ile duyan çocuklar hadiseyi diğerlerine anlattıkları zaman kimseler inanmadı. Fakat zaman geçtikçe Hayalin söyledikleri bir bir çıkmaya başladı: Birinci Dünya Savaşı sona erdi; iki çocuk öldü; İkinci Dünya Savaşı başladı; şimdi de komünizm tehdidi altında yaşamaktayız. Bugün Fatma'nın mucizesine inananların sayısı artmış ve Bakire, büyük katoliklerin arasında mümtaz bir yer almıştır. Hastalıktan, sakatlıktan şikayeti olanlar, ruhlarındaki fırtınayı dindirmek isteyenler Fatma'nın kasabasına koşmaktadırlar. Bazen büyük şahsiyetleri bir Fatma portresi önünde görüyoruz. İspanya diktatörü Franco bunlardan biridir. İspanya kraliçesinin torunu prenses Maya del Pilar yedi defa Fatma'ya gelmiş fakat yedisinde de kör gözlerini açtıracak şifayı bulamamıştır.
Vücudunun bir kısmı felce uğramış adam 1938'de Fatma'yı ziyarete geldi. Mucize derhal kendini gösterdi. O günden beri adam dimdik ve sapasağlam yürümektedir.
Bakire'den edindiği kehanetleri il olarak, iki tanesinin gerçekleşmesinden sonra 1927 yılında yazan Lucia, rahipleri tavsiyesi ile bunları yırtmıştır. Fakat bunları 1929'da tekrar kaleme almış ve Vatikan'a göndermiştir. 1942 yılına kadar açığa vurulmayan bu kehanetlerin en sonuncusu gizlidir; ve mühürlü bir zarf içerisinde Bishop Jose of Leiria'ya emanet edilmiştir. Bunun da gerçekleşeceğini ümit eden Leiria zarfın açılmasına 1960 yılına kadar müsade etmemiştit
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder