27 Kasım 2012 Salı

Türk Tarihine Ait Ermeni Kaynakları II

Yazdığı eserler ve gösterdiği faaliyetler sayesinde, XIII. asır Ermeni müellifleri içinde parlak bir mevki işgal eden Vardapet Vardan, bilhassa Cihan Tarihi adlı eseriyle gerek Ermeni edebiyatında gerek müsteşrikler nezdinde büyük bir şöhret kazanmıştır.



Hakıykaten o, bu şöhretini eserlerinde görülen olgunluk, incelik, dil güzelliği ve bilgi ile ispat etmektedir. Vardan'ı Garp ilim dünyasına ilk tanıtan Fransız âlimi Ed. Dulaurier, onu 'Ermeni edebiyatının yetiştirdiği en büyük âlimlerden ve geniş malûmatını çeşitli mevzû'lar üzerinde işletenlerden biri sıfatiyle yâni sırasıyla ilm-i kelâm mütehassısı, kitab-ı mukaddes müfessiri, dinî mevzû'lar hikâye-nüvis ve şâiri olarak vasıflan dırmıştır. Vardan, hayatı boyunca alelade bir vardapet (rahib) olarak kalmış ise de, memleket ve kilise işlerinde oynadığı rol ve siyâsî nüfuzu büyük olmuştur. Muasırı ve ders şeriki olan Gence'li Kiragos'un da anlattığına göre o, gerek ruhanî reisler gerek hıristiyan prensler nezdinde hâiz olduğu itibâr sayesinde, daima kendisine danışılan bir kimse olmuştur. Bu sebepten, Vardan, din ve kilise teşkilâtı meselelerinin halli için kurulan ruhanî meclislere iştirak etmiştir.



Filhakika Vardandın hâiz olduğu itibâr ve nüfuz, meşhur Hulâgû ile yaptığı mülakattan açıkça anlaşılmaktadır, Hulâgû, Vardan'ı nezdine davet etmiş, kendisiyle başbaşa kalarak ona derdini dökmüş ve memleketin âdilâne idare edilmesi hakkında nasihatlarını dinlemiştir. Hulâgunun ölümünden sonra da zevcesi Doğuz hatun, tevarüs mes'elesi hakkında Vardan'ın re'yine müracaatta bulunduğu gibi onun Abaka lehine ifâde ettiği fikrini kabul etmiştir.
Vardan, Kudüs'e hacca gitmesi münasebetiyle Sis şehrine uğradığı vakit, Kilikya Ermeni kralı Hetum I . ve Katolikos Kostantin I . memleket ve kilise işlerinin tanzimi hususunda kendisinden
istifâde etmek üzre onu beş sene yanlarında alıkoymuşlardır.
Vardandın, Şarka kendi eyâletine avdeti sırasında, Katolikos Kostantin, Şark eyâletleri rjhanî reislerine hitaben yazdığı tahrirâtta Vardan'dan «AHahm husûsî bir hediyesi» diye bahsederek her işte onun reyine müracaat edilmesini tavsiye etmiştir. Vardan'dan bahsetmiş olan muasır Ermeni müellifleri de onu «büyük âlim», «parlak bir zekâ», «büyük filozof», «teolog», «meşhur vâız» sıfatlarıyla zikrederler.
Vardanın doğum yeri ve tarihi ma'lûm değildir. Bununla beraber, onun Âreveîtzi (Şarklı) lakabından ve ömrünün büyük bir kısmının Uti eyaletindeki Hağbat manastırında geçirmiş olmasından, kendisinin sark eyâletlerinde ve ağleb-i ihtimâl Ağuvan ( Arran) hudutlarına yakın bir yerde doğmuş ve yaşamış olduğunu
ileri sürebiliriz.
Gence'li Kiragcs bahsinde söylediğimiz veçhile, Vardan, kendi zamanının büyük Ermeni âlimi Vardapet Vanagan'm nezdinde tahsil görmüş ve onun en parlak şakirdi olarak yetişmiştir. Mütevazı' «vardapet» rütbesi ile kiliseye ve milletine büyük hizmetlerde bulunan Vardan, adını edebiyatta şerefle yaşatan
eserleri yazdıktan sonra, 1271-2 tarihinde ölmüş ve Hağbat manastırına defnedîmiştir.
Vardanın kaleminden çıkmış dinî mevzulara aid altı eser ma'lûmumuzdur. Bunlar Ahd-i Atik kitabının bazı kısımlarına aid tefsirlerdir ki müellifin yüksek bir âlim olduğunu gösterdikten manada, onun edebî meziyetlerini de parlak bir surette tebarüz ettirmektedirler. Vardan'a atfedilen bazı küçük yazılar meyanmda

bir Coğrafya dahi vardır k i bu eser Ermenistan'ın vaziyetini ve daha ziyâde şehirlerin isimlerini gösteren bir cetvelden ibarettir. Bu küçük kitap, Saint-Maatin tarafından Fransızcaya tercüme edilmiş, Ermenice metin de 1728 senesinde İstanbul'da tab edilmiştir.

HRAND D . ANDREASYAN


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder